New York’ta hava trafiği kontrol merkezinde çalışan Dylan Branson, kariyerinin zirvesindedir. Bir gün, saat 2:22’de bir ışık huzmesi yüzünden birkaç saniyeliğine kör olup iki uçağın neredeyse havada çarpışmasına neden olmasıyla hayatı tepetaklak olur. Bir süreliğine işinden uzaklaştırılan Dylan, bir süre sonra her gün aynı saatte, aynı seslerin ve olayların birbirini tekrar etmeye başladığını fark eder. Giderek artan bu tekrarlar, onu her gün saat 2:22’de gizemli bir biçimde Grand Central Terminali’ne çeker. Bir sanat galerisinde çalışan güzeller güzeli Sarah ile tesadüfen tanışan Dylan, onun da çarpışmak üzere olan uçaklardan birinin yolcusu olduğunu öğrenir. Sarah ile karmaşık bir ilişkinin içine sürüklendikçe geçmişin döngüsünü kırıp, zamanın kontrolünü yeniden eline alması gerektiğini fark edecektir.